21 Eylül 2014 Pazar

Hz. Fatıma, Hz. Ali ile Evleniyor

Allah, Hz. Ali’yi yaratmasaydı, yeryüzünde Hz. Fatıma’ya eş olacak kimse olmayacaktı.
İmam Cafer Sadık (a.s) 


Hz. Ali, Hz. Fatıma'yı istemeyi düşünüyor, ancak maddî sorunlarından dolayı bunu sürekli erteliyordu.

Bir gün, bütün cesaretini topladı ve işlerini bitirdikten sonra Hz. Peygamber’in evine doğru yürümeye koyuldu. Hz. Peygamber, Ümmü Seleme'nin evindeydi. Hz. Ali henüz yoldayken, bir melek Peygamber Efendimize: “Nuru nur ile, yani Fatıma’yı Ali ile evlendir.” ilahî buyruğunu iletti.

Cebrail, Hz. Peygamber'e, kızı Fatıma'yı, Allah'ın emriyle meleklerin şahitliğinde 
Ali'ye nikâh ettiklerini, kendisinin de onları yeryüzünde nikâh etmesini söylüyor
Siyer-i Nebi
TİEM T.1974*

Hz. Ali eve vardı, kapıyı çaldı. Ümmü Seleme, "Kim o?" diye seslenirken Hz. Peygamber: “Kalk da kapıyı aç ey Ümmü Seleme! Gelen, Allah’ın ve Resulü'nün sevdiği, kendisi de Allah’ı ve Resulü'nü seven biridir.” buyurdu.

Ümmü Seleme: “Görmediğin halde kendisinden övgüyle söz ettiğin bu adam ola?” diye sorunca Efendimiz: “O, benim kardeşim, amca oğlum ve yeryüzünde en çok sevdiğim insandır.” buyurdu.

Hz. Peygamber’in bu sözlerini duyunca telaşla ve heyecanla kapıyı açan Ümmü Seleme karşısında Hz. Ali’yi gördü.

Hz. Fatıma'nın düğün bohçasının hazırlanması 
Siyer-i Nebi
TİEM, T.1974**

Hz. Ali, Resulullah'ın huzuruna vardı. Selamlaştıktan sonra oturdu. Sürekli yere bakıyordu; talebini dile getiremiyor, utandığından bir türlü başını kaldıramıyordu.

Hz. Peygamber, Hz. Ali’nin içinden geçenleri biliyordu oysa. “Ey Ebu’l-Hasan! Bir şey istemek için gelmişsin gibi geliyor bana. Nedir talebin söyle, içinden geçeni açıkla; her talebin benim tarafımdan karşılanacaktır.” buyurdu.

Hz. Ali başladı konuşmaya: “Daha küçücük bir çocukken beni amcan Ebu Tâlib’den ve Fatıma binti Esed'den aldın ve beni terbiye ettin. Bana şefkatle davrandın. Allah senin aracılığınla ve senin elinle beni doğru yola iletti. Allah'a yemin ederim ki sen, ey Peygamber, benim dünya ve ahiret hazinemsin. Şimdi bir yuvam, kendisiyle huzur bulacağım bir eşim olsun isterim. Kızını istemek için geldim sana. Kızın Fatıma'yı senden istiyorum. Beni Fatıma'yla evlendirir misin, ya Resulullah?

Hz. Peygamber, kızı Fatıma ile yeğeni Ali'yi evlendiriyor
Siyer-i Nebi
Chester Beatty Kütüphanesi, T.419*

Hz. Peygamber’in cemali sevinçle aydınlandı. Hz. Fatıma'nın yanına gitti. “Ali seni istiyor. Onu sen de tanırsın.” buyurdu. Hz. Fatıma sustu. Peygamberimiz, “Sükût ikrardandır.” deyip dışarı çıktı ve Hz. Fatıma'yı Hz. Ali ile evlendirdi.

Ümmü Seleme anlatır:

Resulullah'ın cemalinin sevinçten parladığını gördüm. Sonra Hz. Ali'nin yüzüne bakıp gülümsedi. “Ey Ali! Mihriye olarak verebileceğin bir şeyin var mı?” diye sordu. Hz. Ali, “Allah'a yemin ederim ki benimle ilgili hiçbir şey sana gizli değildir. Bir kılıcım, bir zırhım, bir de bir devem var. Bunlardan başka da bir şeyim yok.” dedi. Resulullah, “Kılıcına ihtiyacın var; onunla Allah yolunda cihad ediyor, Allah’ın düşmanlarıyla savaşıyorsun. Deveni de hurmalığını sulamak, ailene su taşımak için kullanacaksın. Yolculuklarında da yükünü taşır. Lakin zırhın karşılığında seni evlendiririm. Onu almayı kabul ediyorum.” dedi ve ekledi: “Ey Ebu'l-Hasan! Sana bir müjde vereyim mi?”

Hz. Ali heyecanla, “Evet!” deyince Resulullah buyurdu:

“Ben seni yeryüzünde Fatıma ile evlendirmeden önce Allah semada seni onunla evlendirdi. Sen bana gelmeden önce, şuracıkta bana bir melek geldi ve ‘Ey Muhammed! Yüce Allah, yeryüzüne nazar etti. Mahlûkatı içinden seni seçti ve seni elçi olarak gönderdi. Sonra ikinci kez yeryüzüne nazar etti. Orada senin için bir kardeş, bir vezir, bir arkadaş ve bir damat seçti ve kızın Fatıma'yı onunla evlendirdi. Semada melekler bu olayı kutladılar. Ey Muhammed! Allah bana, Ali'yi yeryüzünde Fatıma ile evlendirmeni söylememi ve onları, tertemiz, seçkin, arınmış, hayırlı, dünyada ve ahirette erdem sahibi iki oğulla müjdelemeni emretti.’ Ey Ali! Allah'a yemin ederim, daha melek semaya yükselmeden sen kapıyı çaldın.”

 Fatıma ile Ali'nin düğünü için hazırlanan yemek 
Hz. Peygamber'in gösterdiği mucizeyle bütün Medinelilerin yemesine rağmen bitmez
Siyer-i Nebi
TİEM, T.1974*
Ertuğrul Ertekin
_________________
bkz. Şeyh Saduk, Meani'l-Ahbar, s. 103; Şeyh Saduk, el-Emalî, s. 474.
* Zeren Tanındı, Siyer-i Nebi, İstanbul 1984. 
** Hz. Muhammed'in (s) Doğumunun 1437'inci Senesi Vesilesiyle, İstanbul 2008.