28 Eylül 2014 Pazar

Türk Edebiyatında Hz. Ali Mevlidleri



Hz. Peygamber yeni doğan amca oğluna Ali ismini verir
Siyer-i Nebi
Topkapı Sarayı Müzesi H1222

Her mezhep, tarikat ve meşrepten Osmanlı şair ve müelliflerinin ilgisine mazhar olan Hz. Ali’ye özellikle divan şairleri derin bir sevgi ve bağlılık göstermişlerdir. Osmanlı şair ve müellifleri, bazen müstakil bir eser yazarak, bazen de divan, mesnevi vb. manzum eserlerinin bir bölümünde Hz. Ali’nin kahramanlıklarından ve faziletlerinden söz etmişlerdir. Bu eserlerde Hz. Ali, ilim, irfan ve velayet timsali olarak anılmış, bu seçkin vasıflarıyla çeşitli teşbih, telmih ve mukayeselerle övülmüştür. Hemen her şairin divanında Hz. Ali ve Ehl-i Beyt’in methinde bir manzume bulanabilir. Bu manzumelerin başında Hz. Ali naatları gelmektedir. Genellikle sufî meşrep şairlerin kaleme aldıkları Hz. Ali naatlarının her asırda ve divan şiirinin hemen her nazım şeklinde örneğini görmek mümkündür. Bu türlerden bir tanesi de mevlidlerdir.

Mevlid türünün Türk edebiyatında diğer İslâm edebiyatlarına nispetle ayrıcalıklı ve önemli bir yeri vardır. Türk edebiyatında münacat ve naat dışında en çok tercih edilen dinî-manzum eserlerin başında mevlidin geldiği söylenebilir. Özellikle Süleyman Çelebi’nin (öl. 1442) Vesiletü’n-necat isimli mevlidine gösterilen büyük ilgi, diğer şairlerin de bu alanda kalem oynatmalarına sebep olmuştur. Türk edebiyatında müellifleri ve nüshaları bilinen mevlidlerin sayısının yüz yirmi iki olduğu tespit edilmiştir. Mevlidler genelde Hz. Muhammed’in (s) doğumundan, miracından ve diğer mucizelerinden bahseden eserlerdir. Bununla birlikte Türk edebiyatında başta Hz. Ali ve Hz. Fatıma olmak üzere başka din büyükleri için de mevlidler yazılmıştır. Dr. Hakan Yekbaş’ın incelemesine göre Türk edebiyatında dokuz adet Hz. Ali mevlidi bulunmaktadır. İlk örneği XV. yüzyılda ortaya çıkan bu mevlidlerin müellifi bilinen sonuncu örneği XX. yüzyıla tarihlendirilmektedir. Tespit edilen dokuz mevlidin tamamının metinlerini Dr. Hakan Yekbaş kitabında yayımlamıştır.

Hz. Ali mevlidlerinin kaynağı, Hz. Muhammed (s) mevlidleri gibi, siyer kitaplarıdır. Siyer kitapları dışında Hz. Ali mevlidlerine kaynaklık eden en önemli metinler Hz. Muhammed (s) mevlidleridir. Hz. Muhammed (s) mevlidlerinde yer alan nur-i Muhammedî, doğumunun öncesinde ve sonrasında gerçekleşen mucizeler gibi motifler, Hz. Ali mevlidlerinde neredeyse bire bir yer almaktadır.

Türkçe Hz. Ali mevlidlerinin bir başka kaynağı Fars edebiyatıdır. Söz gelimi Yeminî’nin Faziletname’si (telif tarihi: 925/1519), içerisinde Hz. Ali mevlidini de barındıran Şeyh Rükneddin’in Farsça mensur eserinin manzum tercümesidir.

Ayrıca doğrudan sahabeyi kaynak gösteren Hz. Ali mevlidleri de bulunmaktadır. Örneğin Caferî’nin kaleme aldığı mevlidin kaynağı, Şiî literatürde de önemli bir şahsiyet olan, Cabir b. Abdullah’ın rivayetleridir. Caferî’nin rivayetlerini naklettiği bir başka sahabî ise, Şia tarihinde dört erkândan biri olarak kabul edilen, Selman-ı Farisî’dir.
_______________
Bu yazıdaki bilgiler, Ertuğrul Ertekin tarafından, Dr. Hakan Yekbaş’ın burada tanıtılan kitabından derlenmiştir.