Hz. Peygamber yeni doğan amca oğluna Ali ismini verir
Siyer-i Nebi
Topkapı Sarayı Müzesi H1222 |
Her mezhep, tarikat ve meşrepten Osmanlı şair ve
müelliflerinin ilgisine mazhar olan Hz. Ali’ye özellikle divan şairleri derin
bir sevgi ve bağlılık göstermişlerdir. Osmanlı şair ve müellifleri, bazen
müstakil bir eser yazarak, bazen de divan, mesnevi vb. manzum eserlerinin bir
bölümünde Hz. Ali’nin kahramanlıklarından ve faziletlerinden söz etmişlerdir.
Bu eserlerde Hz. Ali, ilim, irfan ve velayet timsali olarak anılmış, bu seçkin
vasıflarıyla çeşitli teşbih, telmih ve mukayeselerle övülmüştür. Hemen her
şairin divanında Hz. Ali ve Ehl-i Beyt’in methinde bir manzume bulanabilir. Bu
manzumelerin başında Hz. Ali naatları gelmektedir. Genellikle sufî meşrep
şairlerin kaleme aldıkları Hz. Ali naatlarının her asırda ve divan şiirinin
hemen her nazım şeklinde örneğini görmek mümkündür. Bu türlerden bir tanesi de
mevlidlerdir.
Mevlid türünün Türk edebiyatında diğer İslâm
edebiyatlarına nispetle ayrıcalıklı ve önemli bir yeri vardır. Türk
edebiyatında münacat ve naat dışında en çok tercih edilen dinî-manzum eserlerin
başında mevlidin geldiği söylenebilir. Özellikle Süleyman Çelebi’nin (öl. 1442)
Vesiletü’n-necat isimli mevlidine gösterilen büyük ilgi, diğer şairlerin de bu
alanda kalem oynatmalarına sebep olmuştur. Türk edebiyatında müellifleri ve
nüshaları bilinen mevlidlerin sayısının yüz yirmi iki olduğu tespit edilmiştir.
Mevlidler genelde Hz. Muhammed’in (s) doğumundan, miracından ve diğer
mucizelerinden bahseden eserlerdir. Bununla birlikte Türk edebiyatında başta
Hz. Ali ve Hz. Fatıma olmak üzere başka din büyükleri için de mevlidler
yazılmıştır. Dr. Hakan Yekbaş’ın incelemesine göre Türk edebiyatında dokuz adet
Hz. Ali mevlidi bulunmaktadır. İlk örneği XV. yüzyılda ortaya çıkan bu
mevlidlerin müellifi bilinen sonuncu örneği XX. yüzyıla tarihlendirilmektedir.
Tespit edilen dokuz mevlidin tamamının metinlerini Dr. Hakan Yekbaş kitabında yayımlamıştır.
Hz. Ali mevlidlerinin kaynağı, Hz. Muhammed (s)
mevlidleri gibi, siyer kitaplarıdır. Siyer kitapları dışında Hz. Ali
mevlidlerine kaynaklık eden en önemli metinler Hz. Muhammed (s) mevlidleridir.
Hz. Muhammed (s) mevlidlerinde yer alan nur-i Muhammedî, doğumunun öncesinde ve
sonrasında gerçekleşen mucizeler gibi motifler, Hz. Ali mevlidlerinde neredeyse
bire bir yer almaktadır.
Türkçe Hz. Ali mevlidlerinin bir başka kaynağı Fars
edebiyatıdır. Söz gelimi Yeminî’nin Faziletname’si (telif tarihi: 925/1519), içerisinde
Hz. Ali mevlidini de barındıran Şeyh Rükneddin’in Farsça mensur eserinin manzum
tercümesidir.
Ayrıca doğrudan sahabeyi kaynak gösteren Hz. Ali
mevlidleri de bulunmaktadır. Örneğin Caferî’nin kaleme aldığı mevlidin kaynağı,
Şiî literatürde de önemli bir şahsiyet olan, Cabir b. Abdullah’ın
rivayetleridir. Caferî’nin rivayetlerini naklettiği bir başka sahabî ise, Şia
tarihinde dört erkândan biri olarak kabul edilen, Selman-ı Farisî’dir.
_______________
Bu yazıdaki bilgiler, Ertuğrul Ertekin tarafından, Dr. Hakan Yekbaş’ın burada
tanıtılan kitabından derlenmiştir.