24 Eylül 2014 Çarşamba

Arapça Maktel-i Hüseyinler


Şemayil
Ali Reisî Necefî
1875-1950, İran
tuval üzerine alkid

Şeyh Tusî, Kerbelâ olayını konu edinen ilk Arapça maktelin Hz. Ali’nin sahabîsi Esbağ b. Nubate tarafından yazıldığını ve eserinin adının Maktelü’l-Hüseyin olduğunu bildirse de Hossein Modarressi Esbağ b. Nubate’nin oğlu Kasım’ın Kerbelâ olayıyla ilgili uzunca iki rivayetinin muahhar müelliflerce bir kitap zannedildiği kanaatindedir.[1] Genel kabul görmüş en eski Arapça maktel, Cabir el-Cufî’nin Maktelü’l-Huseyin’idir.[2] Ancak maktel yazıcılığında bütün İslâm dünyasında ilk olmakla ün kazanan müellif Ebû Mihnef’tir (ö. 157). Ebu Mihnef kitabını Kerbela Olayı’ndan yaklaşık yetmiş yıl sonra kaleme almış, rivayetlerini bir veya iki vasıta ile ya da doğrudan İmam Hüseyin’in yoldaşı olan ancak şehid olmayan ravilerden nakletmiştir. Bu yüzden en güvenilir maktel kabul edilen bu eser ne yazık ki günümüze ulaşmamıştır.[3] 

Hişam b. Muhammed Kelbî’nin (ö. 204), Ebû Abdullah Muhammed b. Ömer Vakıdî’nin (ö. 207’den sonra), Ebu Ubeyde Mamer b. Müsennâ’nın (ö. 209),Ebû’l-Fazl Nasr b. Müzâhim Minkarî’nin (ö. 212), Ebu Ubeyd Kâsım b. Selam Herevî’nin (ö. 224), Ebu’l-Hasan Ali b. Muhammed Medainî’nin (ö. 224’den sonra), İbn Ebi’d-Dünya’nın (ö. 281),İbn Vâzih Yakubî’nin (ö. 292’den sonra), Ebû Abdullah Muhammed b. Zekeriya Dînâr Gallâbî’nin (ö. 298), Muhammed Alâbî’nin (ö. 298), Ebu’l-Kâsım Abdullah b. Muhammed b. Şahinşah Begavî’nin (ö. 317), İbrâhîm b. İshâk’ın (ö. 358), Şeyh Sadûk’un (ö. 381) ve Şeyh Tusî’nin (ö. 460) de birer Maktelü’l-Hüseyn’i vardır. Bu eserlerin hiçbiri günümüze ulaşmamıştır.[4] 

VI. yüzyıla gelindiğinde Ebu Cafer Reşideddin Muhammed b. Ali b. Şehraşub (ö. 558) Menâkıbu Âli Ebî Tâlib adında bir eser yazmış ve eserinin “Menâkıbu İmâmi’l-Hüseyn” başlığını taşıyan bölümünde Kerbelâ Olayı’nı anlatmıştır. İbn Şehrâşûb’un eseri, hadisçiler ve tarihçiler tarafından ilgiyle karşılanmıştır. Carullah Zamahşerî’nin (ö. 538) öğrencisi Ebu’l-Müeyyed Harizmî’nin (ö. 568) Maktel-i Harizmî adıyla meşhur olan maktelini yazması da aynı döneme rastlamaktadır. Harizmî tarih rivayetlerini isnad zinciriyle nakletmiştir. Harizmî maktelini yazarken en fazla İbn A’sem’den  (ö. 314), daha sonra üstadı Zemahşerî’den, Hasan b. Ahmed Attar Hamedanî’den (ö. 544) ve Ebu Mansur Şehrdar b. Şeyreviye Deylemî’den (ö. 558) rivayet nakletmiştir. Bununla birlikte Harizmî’nin İbn A’sem’in rivayetlerine müdahale ettiği, eklemelerde ve çıkarmalarda bulunduğu görülür. Harizmî, Şiîler ve Sünnîler tarafından güvenilir kabul edilmiştir.[5] 

VI. yüzyıldan sonra maktel yazımında duraklama yaşanmıştır. Bu duraklama dönemi Ali b. Musa b. Cafer b. Muhammed b. Tavus’un (ö. 664), İmam Hüseyin’in meşhedini ziyaret edenlerin yanında bulundurmaları için kaleme aldığı el-Luhûf alâ Katli’t-Tufûf kitabı ile sona ermiştir. İbn Tâvûs maktelini yazarken en çok İbn A’sem’in el-Fütûh’undan faydalanmıştır. İbn Tavus’dan sonra İbn Nemâ Hıllî (ö. 645) de aynı tarzda ve aynı yorumla Musîrü’l-Ahzân adında bir maktel yazmıştır.[6]

Ertuğrul Ertekin

[1] Tusî, el-Fihrist, Kum 1429, s. 85; Hossein Modarressi, Miras-ı Mektub-i Şia, c. 1, s. 90. 
[2] Aga Buzurg Tehrânî, ez-Zeria, Tahran 1974, c. 22, s. 24. 
[3] Arap araştırmacı el-Garevî, açıklamalı dipnotlarla, Taberî’nin Tarih’inde Ebû Mihnef’ten yaptığı rivayetleri bir araya getirerek ve bu rivayetleri farklı kaynaklardaki rivayetlerle karşılaştırarak eseri tekrar inşa etmeye çalışmıştır bkz. Lût b. Yahya (Ebû Mihnef), Vak’atu’t-Taf, tahkik: Şeyh Muhammed Hadi el-Yusufî el-Garevî, Kum 1367 (2. baskısı: Tahran 1427). 
[4] İbn Nedîm, el-Fihrist, Tahran 1350, s. 105-106, 121; Aga Buzurg Tehrânî, age., c. 22, s. 23, 27-29; Fuat Sezgin, GAS, Leiden 1965, c. 1, s. 307-309; Mahmud Yezdî Mutlak, “Maktel-nigârî der Âyine-i Tarih”, Kongre-i Beynelmilelî-i Ferheng-i Âşûrâ, Kum 1375, c. 3, s. 98-99 M. Cevad Sahibî, “Seyr-i Maktel-nigârî”, Kongre-i Beynelmilelî-i Ferheng-i Âşûrâ, Kum 1375, c. 2, s. 266-267; Şeyma Güngör, “Maktel-i Hüseyin”, TDVİA, c. 27, s. 454; Kasım Nejâd“Maktel”, Dânişnâme-i Edeb-i Fârsî, Editör: Hüseyin Enuşe, Tahran 1376, s. 1263; Resul Caferiyan, “Derbare-i Menabi-i Tarih-i Âşûrâ”, s. 42-43. Biz burada maktel-i Hüseyin başlığını taşıyan, sadece Kerbelâ Olayı’nı konu edinen monografilerden söz etmeye çalıştık. Kuşkusuz Kerbela Olayı bu kitapların yanı sıra genel tarih kitaplarında da ele alınmıştır ve ilk monografilerin bir kısmı bu tarih kitaplarında nakledilmiştir. Birçok genel tarih kitabının Kerbela Olayı’na ayrılan bölümleri Merkez-i Hime tarafından Mevsuatu Makteli Seyyidü’ş-şüheda (as) adıyla yayımlanmıştır (Kum 1388). 
[5] Hârizmî’nin makteli hakkında bkz. Muhsin Rencber, “Muarrifi ve Berresî-i Maktelü’l-Hüseyin Nigaşte-i Hârizmî”, Tarih der Âyine-i Pejuheş, Sal-i Evvel, Şomare-i 4, Zimistan 1383, s. 103-133. 
[6] M. Cevad Sahibî, age., s. 268; Şeyma Güngör, age., s. 456.