Esbağ b. Nubate et-Temimî el-Hanzalî el-Mucaşiî, Hz. Ali’nin yakın sahabîsiydi. Hz.
Ali’nin Kufe’de oluşturduğu seçkin askerî gücün üyesiydi. Muammerînden (uzun
ömürlüler) olduğu rivayet edilmiştir. Kadı Numan’ın Şerhu’l-ahbâr’da naklettiği
bir rivayete göre Haccac b. Yusuf es-Sekafî’nin Kufe’ye hâkim olduğu dönemde
(hicrî 75-95) hayattaydı. Cemel ve Sıffîn savaşlarına katıldı. Hz. Ali ile
Muâviye arasındaki mektup mübadelesinde, Sıffîn savaşı öncesinde Hz. Ali’nin
mektubunu Muâviye’ye iletmiştir.
Şiî ulemaya göre Esbağ b. Nubate Hz. Ali’nin vefalı ve
zahid sahabîlerindendir; Sünnî ulemaya göre ise zayıf ravidir.
İbn Hibban, Hz. Ali’ye olan aşırı sevgisinden dolayı onu zayıf raviler arasında
saymıştır. İbn Hacer ise Rafızîlikle itham edildiği için rivayetlerini
kabul etmez. Ukaylî, Esbağ b. Nubate’nin recate inandığını söyler. Gerçekten de
ondan nakledilen bir rivayette recate inandığı görülür.
Muhammed b. Süleyman’ın Menakibu’l-İmam el-Emire’l-müminin’de
naklettiği bir rivayette Esbağ b. Nubate’nin kimi zaman Hz. Ali’nin sözlerini
yazıya geçirdiği ifade edilir. Nitekim Necaşî de onun ilk Şiî müelliflerden
olduğunu yazar. Necaşî ve Şeyh Tusî’nin kataloglarında ondan geriye sadece
iki yazılı belge ve bir uzun hadis kaldığı kaydedilmiştir. Bunlardan ilki, Hz.
Ali’nin Mısır valisi olan Malik Eşter’e yazdığı ahitnamedir (bkz. Nehcü’l-belağa). İkincisi ise Hz. Ali’nin oğlu Muhammed
Hanefiyye’ye vasiyetidir.
Esbağ b. Nubate’nin külliyatına şu iki
eseri de eklemek mümkündür: (a) Selman-ı Farisî’nin vefatıyla ilgili,
mukaddimesi ve hatimesi olan, müstakil bir risale formatında uzunca bir rivayet.
Batınî bir eser olan bu risalenin muahhar galîler tarafından yazıldığı ve Esbağ
b. Nubate’ye izafe edildiği açıktır. (b) Hz. Ali’nin hilafeti dönemindeki
hayatına ve sözlerine dair rivayetleri muhtevi bir kitaptır. Kitabu Esbağ da
denir. Rivayetlerin çokluğu bazı geç dönem müelliflerini Esbağ b. Nubate’nin
müstakil bir kitap yazdığı düşüncesine sevk etmiştir.
Necaşî ve Şeyh Tusî, Esbağ b. Nubate’nin bir de maktel-i
Hüseyin yazdığını bildirmişlerdir. Ancak bu bilgi büyük olasılıkla hatalıdır.
Taberî’nin Tarih’inde ve Ebu’l-Ferec Isfahanî’nin Makâtilü’t-Tâlibiyyin’inde
Esbağ'ın oğlu Kasım’dan Kerbelâ olayına dair iki rivayet bulunmaktadır. Bu
iki rivayetin uzunca bir rivayetten alıntılandığı açıktır. Bu iki
rivayetin yanlışlıkla Esbağ b. Nubate’ye nispet edilmiş olması ihtimali uzak
bir ihtimal değildir.
Ertuğrul Ertekin
Ertuğrul Ertekin
__________
bkz. Hossein Modarressi, Tradition and Survival: A
Bibliographical Survey of Early Shi’ite Literature, c. 1, s. 59-62 (Farsça
tercümesi: Miras-ı Mektub-i Şia, çev. Seyyid Ali Kıraî-Resul Caferiyan, c. 1,
s. 95-98).