9 Nisan 2012 tarihinde Mohammed el-Moctar el-Shinqiti
(Muhammed Muhtar Şankiti) BİSAV'da Şiî-Sünnî İlişkilerinin Geleceği başlıklı
bir seminer verdi.
Şiîlik alanındaki çalışmalarıyla tanınan Şankiti'nin 2012'de Haçlı Savaşlarının Etkisi Altında Sünnî Şiî İlişkileri* isimli kitabı Türkçeye tercüme edilmişti. En son Nisan 2014'te Bağlantı ile Kopukluk Arasında Sünnîlik ve Şiîlik* başlıklı bir yazısı yayımlanan Şankiti'nin bu seminerdeki konuşmasını Muhammed Talha Çiçek Vakfın Bülten'ine kısaca değerlendirdi.
Şiîlik alanındaki çalışmalarıyla tanınan Şankiti'nin 2012'de Haçlı Savaşlarının Etkisi Altında Sünnî Şiî İlişkileri* isimli kitabı Türkçeye tercüme edilmişti. En son Nisan 2014'te Bağlantı ile Kopukluk Arasında Sünnîlik ve Şiîlik* başlıklı bir yazısı yayımlanan Şankiti'nin bu seminerdeki konuşmasını Muhammed Talha Çiçek Vakfın Bülten'ine kısaca değerlendirdi.
Medeniyet
Araştırmaları Merkezi’nin düzenlediği Dîvân Toplantıları’nın Nisan ayındaki
konuğu, Qatar Foundation’da dinler tarihi profesörü olarak görev yapan Mohamed
el-Moctar el-Shinqiti idi. Günümüzde İslâm dünyasında yaşanan sorunlar hakkında
İslâm tarihi ve düşüncesi ekseninde yaptığı değerlendirmelerle tanınan
el-Shinqiti, toplantıda Şii-Sünni ilişkilerinin geleceği üzerine bir konuşma
yaptı.
el-Shinqiti, Şii-Sünni ilişkilerinin tarihsel sürecini
değerlendirerek başladığı konuşmasında, İslâm tarihi boyunca iki mezhep
arasında yaşanan çatışmanın, akidevî olmaktan ziyade siyasî sebeplere
dayandığını ifade etti. Akidevî noktalardaki Şii-Sünni benzerlikleri,
konuşmanın bu bölümünün temel unsurlarından biriydi. el-Shinqiti, bu
benzerlikleri ifade ederken, çatışmanın siyasî sebeplerine de konuşma esnasında
sık sık referans yaptı.
Daha sonra son dönemlerde yaşanan Şii-Sünni çatışmasına
değinen el-Shinqiti, son yüzyılda, Şii ve Sünni grupların yaşadıkları siyasal
dönüşümlerin akidevî etkisine değindi. Sünni dönüşüme ilişkin olarak, İslâm
tarihi boyunca Sünniliğin akidevi merkezi olmuş Kahire ve İstanbul’un
geçtiğimiz yüzyılda zayıfladığını ve yerini Suudi Arabistan’ın önderlik ettiği
“Selefi” akıma bıraktığını ifade eden el-Shinqiti, Şiiliğin de benzer bir
dönüşüm yaşadığını ve velâyet-i fakih teorisiyle
pasif bir tutumdan aktif tavır almaya doğru evrildiğini ifade etti.
Bu süreçleri, “Sünniliğin Hanbelileşmesi” (Hanbelization of Sunnism) ve “Şiiliğin
İsmailileşmesi” (Ismailization of Shiism)
ifadeleriyle kavramsallaştıran el-Shinqiti, Şii-Sünni çatışmasının gelecekte
radikalleşmemesinin, ancak bu iki mezhepteki geleneklerin ihyası ve İslâm
toplumlarının demokratik süreçlere geçmeleriyle mümkün olabileceğini ifade
etti. Toplantının soru-cevap kısmında dinleyicilerin yorumları ve soruları
konuşmayı renkli ve heyecanlı bir tartışmaya dönüştürdü.