27 Eylül 2014 Cumartesi

Kaçarlar Döneminde Hz. Ali Portresi



Hz. Ali portresi
34,5x22,4
Kaçarlar dönemi, 19. yüzyıl*

İkonografik çeşitliğiyle birlikte Hz. Ali’nin portre şeklinde resmedilmesi eğilimi 19. yüzyılda başlamış ve yaygınlaşmıştır. 19 yüzyılda ortaya çıkan bu portre 20. yüzyılda üretilen portrelerin ilk örneği olmuştur. Araştırmalar, 19. yüzyılın ortasında çıkan bu ilk örneğin öncesi olduğunu göstermektedir. 19. yüzyıl öncesi ikonografik materyallerden geriye bir şey kalmamıştır. Hz. Ali tasvirine uygulanan bu yeni türün günümüze ulaşmasında etkili olan unsurlar şunlardır: i) Nasırüddin Şah’ın resmi zorunlu kılıp dolaşıma sokması, ii) Resmin halk inançlarında benimsenmesi, iii) Aynı dönemde yeni bir Kerbelâ tasvir geleneğinin şekillenmesi.

Kaçar Şahı Nasırüddin, 1856’da, Hz. Ali’ye nispet edilen bir resim buldu. Bu resmin kaynağı belli değildir; Hindistan’dan geldiği iddia edilmektedir. Eğer bu doğruysa, bu resim Kut veya Sind bölgesinin Şiî prenslerinden birinin hediyesi olmalıdır. Şah’ın Hindistan’dan gönderilen Hz. Ali tasvirini günlük olarak ziyaret ettiği bildirilmiştir. Şah ordusu mensubu birinin karısı şöyle anlatır: “Şah, Hz. Ali’nin tek gerçek tasvirinin kendi elinde olduğunu iddia ediyordu. Resim altın bir mahfazada saklanır, onu görenler tazimde bulunur.”

Daha sonra bu tasvir Nasırüddin Şah’ın şahlık nişanına uyarlanmıştır (aşağıdaki resimde üzerinde Hz. Ali portresi bulunan bir nişan görülebilmektedir) ve bu nişan, şahlığı Hz. Ali tarikatına, silsilesine bağlayan imgesel bir sembol haline gelmiştir. Hz. Ali tarikatına bağlılık Şah’ın önemli bir ayrıcalığıydı. Çünkü bu tarikat 26 Kasım 1856’da Şah tarafından düzenlenen prens, prensesin ve ulema temsilcilerinin katıldığı resmî bir törenle kurulmuştur.

1857-1870 yıllarındaki yapılan portrelerinde Nasırüddin Şah’ın kostümlerine Hz. Ali nişanının farklı modellerini taktığı görülür. Şah’ın portreleri ile Hz. Ali tasviri arasındaki benzerlik çarpıcıdır. Bu portrelerinden birinde Şah’ın üzerinde iki küçük Hz. Ali portresi taşıdığı görülür.

Hz. Ali tasvirinin İran öncesi serüveni karanlıktır. Hindistan kaynaklı olduğu iddiasının yanı sıra tasvirin Yunan kaynaklı olduğu iddia edilmiştir. İran’daki Zehebiyye tarikatının piri Vahid el-Evliya, Enhar-ı Cariye adlı risalesindeki bir tasvirde Hz. Ali kılıcını dizinde tutarken resmedilmiştir. Bu resmin üzerindeki metinde resmin Hz. Ali’yi betimlediği ve Yunan bir ressam tarafından yapıldığı kaydedilmiştir. Metinde tarih yoktur. Tek bildiğimiz resmin daha sonra Mısır hazinesine ilhak olduğudur. Aynı metinde bir Safevî şahının tasviri büyük çabalarla Mısır’dan aldığı, Nasırüddin Şah zamanında tasvirin birçok kopyasının yapıldığı ve Naibü’l-velayet Ahmed Tebrizî tarafından bir kopyasının çıkarıldığı belirtilmektedir. Resim daha sonra Şiraz’da bir matbaada çoğaltılmıştır (Mayıs 1926).

Nasirüddin Şah
Bahram Kirmanşahî, 1857
Louvre Müzesi**
Flaskerud bunu tarihsel açıdan doğrulayacak kanıtları bulamadığını belirtir. Tasvirin Safevîler zamanında ortaya çıktığını ispatlayamasak da söz konusu metin, tasvirin Nadir Şah tarafından çoğaltıldığını doğrular. Portre 19. yüzyılda dolaşıma sokulmuştur. Hz. Ali portresi başlangıçta şahlığın bir sembolü olarak kullanılmış olsa da sonradan halk inancında yer etmiştir. Badir Şah da bunu desteklemiştir. Batılı seyyahlara göre 19. yüzyılda Şiî tasvirleri dinî törenlerde kullanılmıştır. 

Ertuğrul Ertekin
___________________
Kaynak: Ingvild Flaskerud, Visualizing Belief and Piety in Iranian Shi’ism, Continuum, 2010, Birinci Bölüm.
* Sothbey's Müzayede Evi tarafından satışa çıkarılan bu portre €15.ooo satılmıştır.
** Resim, 13 Ekim 1998-14 Ocak 1999 tarihleri arasında Brooklyn Sanat Müzesi'nde düzenlenen Royal Persian Painting: The Qajar Epoch 1785-1925 sergisinin broşüründen alınmıştır. Serginin internet sitesi buradan görülebilir.