18 Ekim 2014 Cumartesi

Ayetullah el-Uzma Seyyid Ali Hüseynî Sistanî (1930- )



Ayetullah el-Uzma Seyyid Sistanî

Ayetullah el-Uzma Seyyid Ali Hüseynî Sistanî, 9 Rebiyülevvel 1349/4 Ağustos 1930’da Meşhed’de doğdu. Babası Seyyid Muhammed Bâkır âlim bir zattı. Büyükbabası Seyyid Ali Sistanî çağının önemli bir âlimiydi. Aga Buzurg Tahranî (ö. 1970), Tabakatü a’lami’ş-Şia’da onun hakkında şunları yazar: 

“O, Necef’te Molla Ali Nihavendî’nin, Samerra’da Müceddid Şirazî’nin talebesiydi. Sonra Seyyid İsmail Sadr’ın özel talebeleri arasına girdi. 1318/1900 yılı dolaylarında İmam Rıza’nın (as) Meşhed’ine döndü ve orada ikamet etti.” 

Seyyid Ali Sistanî’nin talebelerinden biri, büyük fakih Şeyh Muhammed Rıza Âl-i Yasin’dir.

Hüseynî koldan gelen Ayetullah Sistanî’nin ailesi XII./XVIII. Isfahan’da yaşamıştır. Felsefeci Muhammed Bâkır Mir Damad (ö. 1041/1631) bu aileye mensuptur. Mir Damad’ın torunu Seyyid Muhammed, Safevî padişahı Sultan Hüseyin (hükümet: 1105-1135/1694-1722) zamanında İran’ın Sistan bölgesine şeyhülislâm olarak atandığından aile bu bölgeye göç etmiştir. Aileden ilk defa Seyyid Ali Meşhed’e göç etmiştir. Bir süre Muhammed Bâkır Sebzevarî’nin kurduğu medresede eğitim gören Seyyid Ali, oradan Necef’e, ardında da Samerra’ya gitmiştir.

Ayetullah Sistanî ilk eğitimine memleketinde başlamıştır. Beş yaşında Kur’ân’ı hıfzetmeye başlamış, daha sonra okuma yazma öğrenerek dinî mektebe devam etmiş, bir yandan da Mirza Aga-yi Nazım’dan hüsnühat meşk etmiştir.

1360/1940-41 yılında babasının yönlendirmesiyle İslâmî ilimler tahsiline başlayan Ayetullah Sistanî, Suyutî’nin Şerhu’l-elfiyye’sini, İbn Hişam’ın Muğni’sini, Taftazanî’nin Mutavvil’ini ve Harirî’nin Makamat’ını Edib Nişaburî’nin yanında; Şerhu Luma ve Kavanin’i ise Seyyid Ahmed Müderrisî’nin yanında okumuştur.

Daha ileri seviyede okunan Mekasib, Resail ve Kifaye’yi Ayetullah Mirza Haşim Kazvinî’nin ders halkasında okuyan Ayetullah Sistanî, Şerhu Manzume, Şerhu Hikmeti’l-işrak ve Esfar gibi felsefe kitaplarını ise Merhum İsi’nin yanında okumuştur. Derslerine devam ettiği diğer üstadlar ise şunlardır: Şeyh Mücteba Kazvinî, Mirza Mehdi Isfahanî, Şerhu Manzume’ye talik yazan Mirza Mehdî Aştiyanî.

Ayetullah Sistanî 1368/1947-48 yılının sonlarında Kum’a gitmiş ve Kum İlim Havzası’na girmiştir. Orada taklid mercii Seyyid Hüseyin Ahmedî Tabatabaî Burucerdî’nin (ö. 1380/1961) fıkıh ve usul derslerine katılmış, Muhammed Hüccet Kuh-i Kemreî’den istifade etmiştir.

Ayetullah Hoyî ve Ayetullah Sistanî
Ayetullah Sistanî, Kum’da ikamet ettiği dönemde, Ahvaz şehrinin meşhur âlimi Muhakkik Tahranî’in fıkıh ekolüne mensup olan Allame Seyyid Behbehanî ile kıble tayini konusunda yazışmış; mektuplarında, Muhakkik Tahranî’nin bazı görüşlerini eleştirmiştir. 1370/1951 yılına kadar devam eden yazışmaların sonunda Seyyid Behbehanî 7 Receb 1370/14 Nisan 1951 tarihli mektubunda, o zaman 21 yaşında olan Ayetullah Sistanî’ye hak verip övmüştür.
 
1371 yılının başında (Ekim 1951) Ayetullah Sistanî Kum’dan ayrılıp Necef’e yerleşmiştir. Erbain’i Kerbelâ’da geçiren Ayetullah Sistanî, Necef’e geçtiğinde Buharaî Medresesi’ne kaydolmuş, uzun süre taklid mercii Ayetullah Seyyid Ebu’l-Kasım Hoyî’nin (ö. 1992) ve Şeyh Hüseyin Hıllî’nin fıkıh ve usul derslerine devam etmiş, bir yandan da Ayetullah Hekim’in ve Ayetullah Şahrudî’nin derslerine katılmıştır.

Ayetullah Hoyî'nin 
yazdığı ictihad icazetnamesi
Ayetullah Sistanî, 1380/1961 yılında, 31 yaşındayken, Ayetullah Hoyî’den ve Şeyh Hıllî’den mutlak ictihad icazeti almaya muvaffak olmuştur. Ayetullah Hoyî ictihad icazetini sayılı birkaç talebesine vermiştir. Şeyh Hıllî’den bu icazeti alabilen tek talebesi ise Ayetullah Sistanî’dir. Ayrıca, Aga Buzurg Tahranî, 1380/1961 tarihli yazısında, Ayetullah Sistanî’yi hadis ve rical ilimlerindeki istidadından dolayı övmüştür.

1381 yılının başlarında (Haziran 1961) Şeyh Ensarî’nin Mekasib’ini tedris etmeye başlayan Ayetullah Sistanî, bu dönemde Urvetü’l-vuska’yı ve Kitabu Taharet’i şerh etmiştir. Bu dönem, Ayetullah Sistanî’nin ders-i haric tedrisine başladığı dönemdir.

Usul derslerine 1384 yılının Şaban ayında (Aralık 1964) başlayan Ayetullah Sistanî, üçüncü tedris dönemini 1411/1990-91 yılında sonlandırmıştır. Talebelerinden bazıları şunlardır: Şeyh Mehdî Mervarid, Seyyid Murtaza Mihrî, Seyyid Habib Hüseyniyan, Seyyid Ahmed Mededî, Şeyh Mustafa Herendî, Seyyid Haşim Haşimî.



Ayetullah Sistanî Saddam Hüseyin yönetimiyle de mücadele etmiştir. Baas rejiminin Necef İlim Havzası’nı dağıtmaya, Iraklı ve yabancı öğrencileri ülkeden çıkarmaya yönelik politikalarına karşı koymuştur. Bu süreçte birkaç kez yurtdışına sürgün edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalan Ayetullah Sistanî, İran-Irak savaşında Necef’te kalmakta ısrarcı olmuş, İlim Havzası’nın bağımsızlığı için mücadele etmiştir.

Şeyh Hıllî'nin 
yazdığı ictihad icazetnamesi
Ayetullah Sistanî 1411/1991 yılında, Baas rejimi Şabaniye İntifadası’nı bastırdığında, Şehid Mirza Ali Garevî ve Şehid Şeyh Murtaza Burucerdî ile birlikte tutuklanmış, Selam otelinde, Zürare kışlasında ve Rıdvaniye karakolunda işkenceye maruz kalmıştır.

1413/1992 yılında Ayetullah Hoyî’nin vefatı üzerine taklid merciliğini üstlenen Ayetullah Sistanî, Baas rejiminin dinî merciliği dönüştürmeye yönelik politikalarıyla da mücadele etmiştir. İstihbarat servisinin sonradan gün yüzüne çıkan belgelerine göre, bu dönemde Saddam Hüseyin, Ayetullah Sistanî’ye suikast planlanmıştır.

Bütün bu mücadelenin ardından 1418/1997 yılında ev hapsine mahkûm edilen Ayetullah Sistanî, mahkûmiyeti süresince Hz. Ali’nin Türbesi’ni ziyaretten dahi mahrum kalmıştır.

Dinî merciliği

Ayetullah Hoyî’nin ömrünün son yıllarında Irak uleması arasında halef tartışmaları başlamış, Havza’nın ve dinî merciliğin bağımsızlığını koruyacak bir merci arayışına girilmişti. Bu dönemde ön plana çıkan Ayetullah Sistanî’yi Ayetullah Hoyî Hadra Mescidi’nde kendi yerine cemaat imamı tayin ederek kendi halefini seçmiş, halk da bu seçimi yeni merci
kabullenerek onaylamıştır.

8 Safer 1413 (7 Temmuz 1992) tarihinde Ayetullah Hoyî vefat edince başta Ayetullah Seyyid Ali Beheştî ve Ayetullah Şeyh Murtaza Burucerdî olmak üzere önde gelen ulema, Irak halkını Ayetullah Sistanî’yi taklid etmeye yönlendirmişlerdir. 1414/1993’de vefat eden Ayetullah Seyyid Abdulala Sebzvarî ile aynı yıl vefat eden Ayetullah Seyyid Muhammed Rıza Gulpayganî’nin mukallidleri de Ayetullah Sistanî’yi taklid etmişlerdir. Ayetullah Erakî’nin ve Ayetullah Ruhanî’nin vefatlarından sonra da Ayetullah Sistanî’ye yönelenlerin sayısı artmıştır.

Halihazırda Irak'ın en güçlü taklid mercii olan Ayetullah Sistanî Irak içinde ve dışında etkindir.

Eserleri: Şerhu urveti’l-vuska; el-Buhusu’l-usuliye; Kitabu’l-kaza; Kitabu’l-bey’i ve’l-hıyarat; fi’l-Libasi’l-meşkûk fi-hi; fi Kaideti’l-yed; fi Salati’l-musafir; fi Kaideti’l-tecavüz ve’l-firag; el-Kıble; et-Takiyye; Kaidetü’l-ilzam; İctihad ve Taklid; Fevaidü’l-gareviyye; er-Riba; Hücciyetü merasili İbn Ebi Umeyr; Nakdu Risaleti Tashihu’l-esanidi’l-Erdebilî; Şerhu meşiyeti’t-tehzibeyn; Kaidetuil-Kur’a; Tarihu tedvini’l-hadis fi’l-İslâm; Fevaidu’l-fıkhiyye; Muctehidani’l-mutesaviyan fi’l-fetva.
_________________
Bu yazıdaki bilgiler, Ertuğrul Ertekin tarafından, Ayetullah Sistanî'nin Dinî Mercilik Genel Sekreterliği'nin (Farsça) resmî internet sitesinde yer alan biyografisinden derlenmiştir.