Gülgûn Uyar,
Ehl-i Beyt: İslâm Tarihinde Ali-Fatıma
Evladı (260/873’e Kadar), Gelenek Yayıncılık, İstanbul 2004, 632 s.
İkinci
baskı: Ehl-i Beyt - İslâm Tarihinde Ali-Fatıma Evladı, Marmara Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları, İstanbul 2008, 688 s.
Gülgûn
Uyar’ın, “Siyasî ve İçtimaî Hayatta Ali-Fatıma Evladı (260/873’e Kadar)"
başlığıyla doktora tezi olarak hazırladığı ve 2003 yılında kabul edilen [ve
2004’te kitaplaştırılan] araştırması, Türkiye'de [bu konuda] yapılan birkaç
akademik çalışmadan biridir.
Uyar’ın bu
çalışmaya uzun yıllar emek verdiği anlaşılmaktadır. Kapsamlı bibliyografya, hem
ülkemizde hem Arap dünyasında hem de Batıda yayımlanan kaynaklara ve
araştırmalara ulaşmak için gayret sarf edildiğini; ayrıca çalışmanın başında
kaynak ve araştırmalar hakkında yapılan değerlendirmeler, araştırmacının
kaynaklara hâkim olduğunu göstermektedir.
Kitap iki
ana bölümden meydana gelmiştir, ilk bölümde Ali-Fatıma evladının siyasî faaliyetleri,
ikinci bölümde ise Ali-Fatıma evladının içtimaî hayattaki yeri üzerinde
durulmuştur. Uyar'ın burada ortaya koyduğu önemli bir tespit, Ali-Fatıma evladının
evliliklerinin genellikle Adnanîlerle yapılmış olmasıdır. Bu durum, Arapların Cahiliye
döneminden beri süregelen evlilik gelenekleriyle ilgilidir. Bilindiği gibi
Araplar arasında yaygın olan evlilik şekli, kabile içi evliliktir. Hz. Hasan ve
Hz. Hüseyin'in soyundan gelen erkeklerin amca kızlarıyla çok sayıda evlilik yapmış
olmaları da, Arapların evlilik gelenekleriyle ilişkilidir. Öte yandan
evliliklerde siyasî ittifakların önemi de göz ardı edilmemelidir. Çalışmada gösterildiği
üzere hem Hasanî hem de Hüseynî hanımların eşlerinin tamamı Kureyşîdir. Ali-Fatıma
evladının Kahtanîlerden kız aldıkları halde onlara kız vermemeleri de kitapta
yer alan önemli tespitlerden biridir. Evliliklerin denklik anlayışıyla bağlantılı
olduğunun belirtilmesi ise isabetli bir değerlendirmedir.
Kapsamlı bir
bibliyografya kullanılmış olmakla birlikte Uyar çalışmasını, Sünnî kaynaklara dayandırdığını
belirtmektedir. Çalışmada geniş ve tartışmalı bir konu ele alındığı için bu
tercih, makul görünmektedir; ancak araştırmada kullanılan kaynaklar incelendiğinde,
bunların hepsinin Sünnî kaynaklar olduğunu rahatlıkla söylemek zor
görünmektedir. Esasen Ehl-i Beyt mensuplarının taraf olduğu hadiseler hakkında bilgi
veren ilk iki-üç asra ait kaynaklar hakkında kesin olarak Sünni-Şiî ayrımını yapmak
kolay değildir. Sünnî olarak kabul ettiğimiz bazı müellifler, Şiîlerden rivayetler
naklettikleri gibi, Sünnîlerin bazıları, çeşitli sebeplerle siyasi Şiîliğe destek
olmuşlardır. Örneğin Ebu Hanife'nin -fiilen katılmamış olsa da- Zeyd b. Ali'nin
isyanını hem fetvalarıyla hem de maddî olarak desteklediği, Muhammed Nefsüzzekiyye'nin
isyanı sırasında yönetimi eleştirdiği ve isyancıları desteklemek gerektiğini söylediği
de anlatılır. İmam Malik'in de Muhammed Nefsüzzekiyye'yi destekleyen bazı görüşler
ortaya koyduğu rivayet edilir. Şiîliğin, ilk zamanlarda ana muhalefeti temsil
eden siyasî bir hareket olduğu göz önüne alındığında Sünnî-Şiî ayırımı yapmanın
ilk iki-üç asır için çok da kolay olmadığı görülecektir. Sünni kabul ettiğimiz birçok
âlim, Şiî ravilerden yararlanmıştır. Uyar'ın en çok kullandığı kaynakların başında
gelen Taberî'nin önemli kaynaklarından biri Şiî bir ravi-müellif olan Ebu
Mihnef Lut b. Yahya'dır. Öte yandan çalışmalarımızda başvurduğumuz Yakubî gibi
önemli bazı müelliflerin Şiî olduğu da hatırlanmalıdır. Bu sebeple çalışmanın, "Sünnilerce
kabul edilen rivayetlere ve kaynaklara" dayandırıldığını söylemek daha
uygun olacaktır.
Konu, Sünnîliği
kabul edilen rivayetlere göre ele alınırken zaman zaman Ehl-i Sünnetin görüşünün
savunulduğunu hissettiren ifadelerle karşılaşmaktayız. Mesela yazar bir yerde “Ehl-i
sünnet, Hz. Ali ve ailesi hakkında doğru olanı tespit etme çabası içinde olmuş ve
Hz. Peygamber'in Ehl-i Beyti olarak Hz. Fatıma, Hz. Ali ve evladına hak
ettikleri payeyi verme hususunda titizlik göstermiştir" demektedir. Oysa
böyle bir çalışmada Ehl-i Sünnet anlayışının savunulması kaygısı duyulmamalıdır.
Birkaç yerde -yazarın kastını aştığını sandığımız- "tarafgirlik"
olarak değerlendirilebilecek ifadelere de yer verilmiştir.
Çalışmada rivayetlerin
sorgulanması, eleştirel bir gözle irdelenmesi, tahlil ve tenkidi yerine, çoğunlukla
kaynaklarda geçen ifadelerin nakli ve tasviri tercih edilmiştir. Bu da çalışmayı,
bir ölçüde kaynakların anlatımına bağımlı olmak durumunda bırakmıştır. Öte
yandan çalışma, geniş bir dönemi kapsadığı için rivayetler ve olaylar üzerinde
derinlemesine tahliller yapılamamış; rivayetlerdeki ihtilaflara da genellikle değinilmemiştir.
Çoğu zaman değerlendirme yapılmadığı için, uydurma olması kuvvetle muhtemel bazı
rivayetlerin çalışmada eleştirilmeden zikredilmesi kaçınılmaz olmuştur.
Kaynaklarda
yer alan, ancak doğruluğu tartışılabilecek bazı bilgilerin yorumsuz bir şekilde
nakledilmesi, çalışmanın diğer bir eksiğidir.
Kitabın bazı
kısımlarında konu, büyük ölçüde tek kaynaktan çevrilerek aktarılmıştır. Zeyd b.
Ali'nin isyanının anlatıldığı bölümde kullanılan 48 kaynak dipnotundan 34
tanesi sadece Taberî'ye, 7 tanesi Taberî ile birlikte başka bir kaynağa, beş tanesi
ise diğer kitaplara aittir. Muhammed Nefsüzzekiyye ve kardeşi İbrahim'in
isyanlarının anlatıldığı bölümün büyük bir kısmı da Taberî’den tercüme edilerek
aktarılmıştır.
Uyar'ın
kitabının dikkat çeken bir özelliği ise çok uzun olmasıdır. Metin uzadığı için araştırmacının
yaptığı az sayıdaki değerlendirme, adeta metin içinde kaybolmuştur. Özellikle
ilk bölümde bazı kişilerin isyanları üzerinde gereğinden fazla durulması, çalışmanın
hacmini artıran sebeplerden biridir.
Akademik bir
çalışmada ele alınan konu ya da dönem genişledikçe konuya hâkimiyetin azalacağı
malumdur. Elimizdeki kitapta da eksik ve hatalı değerlendirme olarak tavsif
edilebilecek birkaç örneğe rastladık.
Her çalışmada
görülebilecek bazı eksikliklere rağmen kitap, alanında önemli bir boşluğu dolduracaktır.
_________________
Bu yazıdaki bilgiler,
Ertuğrul Ertekin tarafından, Adnan Demircan’ın İslâm Araştırmaları Dergisi için kaleme aldığı kitap tanıtım
yazısından derlenmiştir. Yazının tamamını buradan okuyabilirsiniz.