Ebu Mihnef Lut b. Yahya el-Ezdî el-Gamidî el-Kufî, Vak’atü’t-taf,
tahkik: Şeyh Muhammed Hadi el-Yusufî el-Garevî, Merkezü’t-tabaa ve’n-neşr
li-Mecmai el-Âlemî li-Ehli’l-Beyt (as), Tahran 1431, 334 s.
Ebu Mihnef Lut b. Yahya el-Ezdî (ö. 157/773-74) bilinen
ilk maktel-i Hüseyin müellifidir. Kerbela Olayı ile ilgili rivayetlerinin
çoğunluğunu doğrudan olaya tanık olmuş görgü tanıklarından veya doğrudan görgü
tanıklarından rivayet eden ravilerden dinleyerek derleyen Ebu Mihnef’in İmam
Hüseyin’in (as) şehadetinden 70 yıl sonra kaleme aldığı Maktelü’l-Hüseyin’i ne
yazık ki günümüze ulaşmamıştır.
Iraklı araştırmacı Şeyh Muhammed Hadi el-Yusufî el-Garevî,
Ebu Mihnef’in maktel rivayetlerini başta Taberî olmak üzere geç dönem
müelliflerinin eserlerinden çıkararak Maktelü’l-Hüseyin’i yeniden inşa
etmiştir. Çalışma, giriş ve on üç bölümden
oluşmaktadır. Araştırmacı, kitabın giriş bölümünde, Ebu Mihnef ve makteli
hakkında önemli bilgiler vermektedir. Maktelü’l-Hüseyin’den en son Şeyh
Tusî, 456/1063-64 yılında sahibi olduğu yazma nüshadan doğrudan iktibasta
bulunmuştur. Bu tarihten sonra esere ulaşılamamıştır.
el-Garevî’nin araştırması neticesinde ulaştığı verilere
göre, Ebu Mihnef’ten en fazla rivayet nakleden Ebu Cafer Muhammed b. Cerir
Taberî’dir (ö. 310/923). Nasr b. Müzahim el-Minkarî (ö. 212/827) de Vakatu
Sıffin adlı eserinde Ebu Mihnef’ten rivayet nakletmiştir. Muahhar müellifler
arasında Ebu Mihnef’ten rivayet aktaranlar şunlardır: Ebu’l-Ferec Isfahanî (ö. 356/967), Şeyh Müfid
(ö. 413/1022) ve İbnü’l-Cevzî (ö. 654/1256).
el-Garevî’nin giriş bölümünde üzerinde durduğu önemli
konulardan bir tanesi de Ebu Mihnef’e nispet edilen, kendi ifadesiyle,
mütedavil makteldir. Allame Şerefüddin’in, Muhaddis Kummî’nin ve Şeyh Abbas
Kummî’nin de dikkat çektiği üzere tarihin bir döneminde ortaya çıkan ve Ebu
Mihnef’e nispet edilen bir maktel-i Hüseyin bulunmaktadır. el-Garevî, bu
maktelin Ebu Mihnef’e ait olamayacağını, makteldeki bariz hataları tespit
ederek ortaya koymuştur.
Ebu Mihnef’in Maktelü’l-Hüseyin’i yeniden inşa ederken
Taberî’nin rivayetlerini esas alan el-Garevî, rical kitaplarını da inceleyerek
Ebu Mihnef’in kaynaklarının neredeyse tamamına yakınını tespit etmiş, bu ravileri
altı gruba ayırarak incelemiştir.
Giriş bölümünden sonra kitapta on üç bölüm bulunmaktadır.
Bu bölümlerde sırasıyla, Muâviye’nin vasiyeti, Yezid’in halife oluşu, İmam
Hüseyin’in Medine’den ayrılışı, Mekke’ye yerleşmesi, Müslim b. Akîl’in Kufe’ye
gitmesi ve şehadeti, İmam Hüseyin’in Mekke’den ayrılması, kafilesinin izlediği
güzergâh, Kerbela’ya varışı, Ömer b. Sad ile konuşmaları, Âşura gecesinde ve
gününde meydana gelen olaylar, savaşın başlaması, İmam Hüseyin’in sahabîlerinin
şehadetleri, İmam Hüseyin’in şehadeti, çadırların yağmalanması ve ailesinin
Kufe’ye, Şam’a ve Medine’ye götürülmeleri ve İmam Hüseyin’in Kufeli ilk
ziyaretçisi ele alınmıştır.
Zengin dipnotlarıyla dikkat çeken çalışma, bu alanda
çalışma yapacak araştırmacılara önemli bilgiler sunmaktadır.
el-Garevî’nin bu tahkiki, Nuri Dönmez tarafından Kerbelâ
Vakıası adıyla Türkçeye tercüme edilmiştir (İstanbul 2010). Fakat maalesef, el-Garevî’nin
önsözü ve dipnotlarının birçoğu bu tercümede bulunmamaktadır.
Ertuğrul Ertekin