Hz. Peygamber otuz üç yaşındayken, İbn Abbas’ın
rivayetine göre Hz. Fatıma’nın doğduğu yılda, Kureyş’in ileri gelenleri Kâbe’yi yeniden inşa etmeye karar verdiler.
Hz. Muhammed Hacerülesvedi yerine koyuyor
Reşidüddin, Camiü't-tevarih, 1307
Edinburgh Üniversitesi Kütüphanesi
|
Kâbe şiddetli yağışın ardından Mekke’nin biraz
yukarısındaki setten taşan suyun oluşturduğu selden ve buhur yakmak için
içeri giren kadının elindeki zarftan Kâbe’nin örtüsüne veya kapısına sıçrayan
korun etkisiyle ortaya çıkan korkutucu yangından çok zarar görmüştü; duvarlarının
yıkılmasından, tavanının çökmesinden endişe ediliyordu. Kureyşliler inşa çalışmasında
Kâbe’nin hazinesine göz diktiler. Ebu Leheb’in önerisiyle veya tahrikiyle inci
ve mücevherlerle kaplı altın keçi heykellerini çalmaya kalkıştılar. Neticede
Düveyk adındaki hırsız yakalandı ve kanunlara göre eli kesilerek
cezalandırıldı.
Ama Kureyş kararlıydı. Tam bu esnada Küçük Rum’dan
Yemen’e giden, mermer, tuğla, kalas ve demir yüklü bir gemiyi rüzgâr Mekke
yakınlarına sürmüş, karaya oturtmuştu. Gemideki Rum mimarın amacı Yemen’de bir
kilise bina etmekti. Kureyş’ten Velid b. Muğire mimara gemiyi kurtarmak için
yükünün indirilmesi gerektiğini söyledi. Bunun karşılığında mimar da Kâbe’nin inşasına nezaret etmeyi kabul etti. Ebu Tâlib, Kureyşlilerden ısrarla Kâbe’nin inşasında helal mal kullanılmasını istiyordu. Bunun üzerine gemideki kalaslar
satın alındı ve onarım başladı.
Kâbe’nin duvarlarını örmek için es-Siyade Dağı’ndan taş
taşınıyordu. Hz. Muhammed (s) de bu çalışmaya katıldı. Taşlar taşınırken
erkekler üstlerini çıkarmışlardı; Muhammed (s) ise bir ses aracılığıyla bundan
menedildi. Bu onun ilk peygamberlik alametiydi. Kureyş’in her bir boyu Kâbe’nin
bir duvarını ördü, bitirdi. Sıra Hacerülesved’in yerleştirilmesine gelmişti.
İleri gelenlerin her biri bu onurun kendilerine ait olmasını istiyordu. Tartışma
çatışmaya, çatışma savaş yeminlerine döndü; kılıçlar çekilmişti. Bu sırada
Mekke’nin en yaşlısı olan Ebu Ümeyye b. el-Muğire araya girdi ve onları Beni
Şubeybe kapısından Mescidü’l-haram’a ilk girenin sözünü kabul etmeye çağırdı.
Öneriyi kabul edip beklemeye koyuldular. Kapıdan Muhammed-i Emin girdi.
Hz. Peygamber'e olayı
anlattılar, ondan hakemlik etmesini istediler. Hz. Muhammed (s) bir örtü getirmelerini ve yere
sermelerini istedi. Efendimizin kendi ridasını yere serdiği de rivayet
edilmiştir. “Ben taşı örtünün ortasına koyacağım, sonra her biriniz örtünün bir
ucundan tutup kaldıracaksınız,” dedi. Sonra kendi elleriyle taşı yerine koydu.
Kureyş durumdan memnundu, fakat Hz. Muhammed’in içi buruktu; çünkü Hz. İbrahim’in bina
ettiği kadim bina yıkılmıştı. Hz. Peygamber bu konuda Âişe'ye şöyle demişti: “Kavmin küfür çağından yeni çıkmış olmasaydı, Kâbe'yi yıkar, onu İbrahim'in kaideleri üzerine yeniden bina eder, ona bir doğu, bir de batı kapısı açardım.”
Ertuğrul Ertekin
kaynak: Gulamrıza Efrasyabî, “Bunyan-i Kâbe 2”, Âyine-i Miras,
Sayı: 24, 1383, s. 7-17; Salim Öğüt, “Hacerülesved”.