Eba Müslim-name, haz. Necati Demir-Mehmet Dursun Erdem-Sibel
Üst, Destan Yayınları, Ankara 2007, I. cilt: 514, II. cilt: 529 s.
Necati Demir, Mehmet Dursun Erdem ve Sibel Üst ortak
çalışmasının ürünü olan Eba Müslim-name, Necati Demir tarafından 1984’ten beri yürütülen
Türk Destanları Dizisi’nin bir ürünüdür.
Eba Müslim-name orijinalinde olduğu gibi iki cilt halinde
yayımlanmıştır. Eserin ilk cildi Eba Müslim’in gençlik yıllarını anlatmaktadır.
Destan, Haricîlere baş kaldıran, onlarla canı pahasına mücadele eden Eba
Müslim’in yaptığı akınları, bu cesareti ve kahramanlığı sayesinde Ali
dostlarının etrafına toplayarak önder haline gelişini anlatır. Ferdî’nin, meramını
oldukça sade bir Türkçe ile anlatması, mesnevi şeklinde kaleme alınmış eserin,
çok daha akıcı ve anlaşılır bir şekilde okunmasını sağlıyor. Eserin bu cildinde
Eba Müslim’in en az kendisi kadar yenilmez olan düşmanı Nasr-ı Sayyâr’dır. Eba
Müslim birçok akın ve savaşta Nasr-ı Sayyâr’ı yener ve binlerce adamını
öldürür. Ancak Muâviye taraftarlarının başı olan bu güç sahibi düşman, ikinci cildin
ortalarına kadar Eba Müslim’in başına bela olmaya devam edecek; ancak ikinci
cildin bitimine yakın Hz. Ali’nin sancaktarları tarafından öldürülecektir.
İkinci ciltte artık otorite konusunda engel tanımayan Eba
Müslim’in, başta Nasr-ı Sayyâr olmak üzere, onunla ittifak eden Mervan, Keyt,
Magribî ve Kıyâs adlı haricîlerle nasıl korkmadan savaştığı, Şam ve Mısır’ı
Haricîlerin elinden kurtardığı anlatılır. Destanın sonunda, Eba Müslim’in düşmanlarının
hepsi öldürülmüş veya doğru yolu seçip Ehl-i Beyt’i ve Hz. Muhammed’i (s) kabul
etmişlerdir.
Her iki cildin sonunda, manzum cenknamenin çalışmada esas
alınan Süleymaniye Kütüphanesi Düğümlü Baba 560 numarada kayıtlı yazma
nüshasının tıpkıbasımı bulunmaktadır. Ali Ferdî b. el-Kayserî tarafından
istinsah edilen nüsha 1290’da yazılmıştır.
Her destan, ait olduğu milletin ortak hayal gücünün ve kültürel
zenginliğinin müşahhas bir göstergesidir. İçerisinde halkın hayal gücüyle
tezyin edilmiş pek çok unsur barındırsa da her destanın mihrak noktası,
öncelikle tarihte var olmuş bir olay veya yasamış bir insandır. Ele aldığımız çalışmanın
konusu olan esere damgasını vuran Eba Müslim adlı zat da tarihte yaşadığı bilinen
ve bunun yanı sıra halk arasında menkıbevî bir hayat hikâyesine de sahip olan
biridir. Tarihi kaynaklardan takip edilebildiği kadarıyla Eba Müslim Abbasî Devleti
zamanında yasamış devlet adamlarından biridir. 718-19’da Isfahan, Horasan veya
Merv’de doğduğu ve Türk olduğu tahmin edilmektedir.
Eba Müslim’in daha yaşarken halk arasında efsaneleştiği
ve halk tarafından onun adına hikâyeler anlatıldığı bilinmektedir. Daha sonra
bu efsaneler ve hikâyeler ilk defa Ebû Tâhir-i Tarsusî (Tûsî) tarafından bir
araya getirilmiş ve mensur bir Eba Müslim-nâme kaleme alınmıştır
Eba Müslim tam anlamıyla bir halk kahramanıdır. Destanda,
hak yolda olmalarına rağmen ezilen, zulme uğrayan ve eserde Müslümanlar olarak
tavsif edilen Hz. Muhammed ve onun Ehl-i Beyt’ine bağlı olanların, Muâviye
taraftarı olan ve kâfir olarak tavsif edilen Haricîlerin zulmüne başkaldırması
ve zamanla onlara galebe çalması dile getirilir. Bu harekette onları bir bayrak
altında toplayan kişi de efsanevî kişiliği ile karşımıza çıkan Eba Müslim’dir.
_________________
Bu yazıdaki bilgiler, Ertuğrul Ertekin tarafından, Pınar Vursun’un Turkish Studies Dergisi için
kaleme aldığı kitap tanıtımı yazısından derlenmiştir.